Mis Kokular Sevgili Okuyucularım, Serüvenimde Yanımda Olduğunuz için Çok Teşekkür Ederim! Bon Appetit!
RSS

15 Ekim 2011

Neden Olmasın?

www.pastacanavari.com Flyer'ları
Biliyorummm biliyorumm yazmayı çok boşladım ama inanın haklı sebeplerim var sevgili okuyucularım. Para kazanmanın binbir yolunu arıyorum diyebiliriz aslında. Pasta Canavarı için binlerce Flyer bastırdım. Facebook reklamları ve kartvizitler vs vs vs. Ivır zıvır gözüken ama çok önemli işler marka bilinirliliği açısından. Dükkanın mutafağı çok küçük olduğundan Pasta bölümünü başka bir yere taşıdım. Aslına bakarsanız hala taşıyorum. Bayağı bir malzeme varmış! Hiç kullanmayacağım şeyler dahil. Sahi onları neden almıştım? :) Bir işe başlarken bilin bilmeyin, heyecandan, benim gibi, gereksiz de olsa bir sürü şey alıyorsunuz. En güzeli olsun ya! :) Bir gün işime yarar mutlaka diyip hoooppp kasada buluyorum kendimi. Neyse ki artık toptan alıyorum. :)) Bütün bunlar olurken evi yine taşıdık. Araba da değişti. 2012'ye toplu yepyeni başlayacağım desenize! :) Yeni başlangıçlar güzeldir. Bazen çok daha güzel gelir insana. Aynı zamanda Tango yapmaya devam ediyorum. Yoga'ya da başladım. Bir yandan da pasta siparişleri gırla! Şimdi size soruyorum, nasıl yazacağım yahu?! Asıl soru şu aslında, yazacak zamanım neden yok? İnsanın zamanını kendisinin yarattığını düşünüyorum. Aksini bana şimdiye kadar kimse kanıtlayamadı. Ahhh zamanım yoktu arayamadım?  0_o  Nası?!  Görüyorsunuz şu anda yazıyorum. Demek ki zaman yaratılıyormuş. Tembellik etmenin lüzumu yok! Zaman hiç ummadığımız kadar hızla akıp geçiyor. Dükkanı açtığım 7 ay olmuş bile. Pufffffff.. Kendime arayacak zaman yok sanmıştım fakat yaratmaya çalışıyorum inanın. Nerden nereye geldiğimi düşünürsek, kat ettiğim yol hiç de fena değil dostlar. Halimi görseniz, bakımsızlıktan ölücem sanırım. Tırnaklar, saç baş rezalet. Kuaföre gidecek zamanım bile yok, ki dükkanın hemen karşısında kuaför var. Gerisini hayal edin.  Zamana geçtikçe ışığımın söndüğünü düşünüyorum. Hatta dün akşam bayağı bir kafa patlattım bunun üstüne. Yıldızlara baktım. Sonra gülümsedim. Hayatımdaki çoğu insanın beni hayalperest olmakla itham ettiğini biliyor muydunuz? Yaaaaaaa... Ama ben gururla söylüyorum ki öyleyim! Bence bu bana verilmiş en güzel hediye! Hayatın tadına varmak! Peki kaç tane rasyonel insanın, benim gibi masalların gerçek olduğuna inanan bir insanın yaptıklarını yapabiliyor. Kim o kadar cesur?! Bana çocuk ruhlu diyorlar. Mükemmel! Umarım bunu hiçbir zaman kaybetmem.  Yoksa nasıl mucizelere inanacaktım ki? ve size bir sürü kanıt sunacaktım varolduklarına dair sevgili okuyucularım. Hiç içinizdeki çocuğu dinlediniz mi? Sabah kalkın ve sahip olduğunuz şeyler için şükredin. Mesela ben yapıyorum bunu. Küçüçük şeyler için bile şükrediyorum. Sonra sessizliği dinliyorum. Kendime ayırdığım harikulade bir zaman dilimi. Sadece ben.. İnsanlar hep konuşur. Ben neler duydum bir bilseniz. En büyük B noktam, ünlü bir pastacı olduğumda, önüme çıkan bütün engellere kahvemi yudumlarken bakıp sadece gülümsemek. İşte o anın keyfi hiçbir şeyde olmayacak. Ünlü olmak nasıl olacak bilmiyorum ama bir şekilde bir zaman olacak. Sabırsız mıyım? Off hem de nasıl! Gelin görün ki, bunca zaman zarfı içerisinde bütün bunları görmüşken, yıldıracak binbir şey olmuşken, dost zannettiklerim dost değilken, tek başıma çırpınırken buralara geldim sevgili okuyucularım. Şimdi size tekrar ve tekrar soruyorum; Neden olmasın?..

P.S: Bu zaman zarfı içerisinde bloglardan beni tanıyıp dükkanıma gelen müthiş insanlar için çok teşekkür ederim. Umarım herpiniz birer birer hayallerinize kavuşursunuz. Sadece gülümseyin ve hata yapmaktan korkmayın. Hata yapmadan hiçkimse başarılı olamaz!
Bu sitede yayınlanan herşey © Copyright'ı Duygu Tuğcu'ya aittir.İçerik izinsiz kullanılamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.