Mis Kokular Sevgili Okuyucularım, Serüvenimde Yanımda Olduğunuz için Çok Teşekkür Ederim! Bon Appetit!
RSS

27 Ağustos 2013

Senin yaptıkların kadar olmaz ama..



Bazen öyle bir an geliyor ki ben ekrana bakıyorum, ekran bana..Böyle boş boş bakışıyoruz ama anlıyoruz birbirimizi. İnanın öyle yoruluyorum ki anlatamam. Televizyon programları roportajlar bir yandan da siparişler derken ben bildiğiniz perişan hallerdeyim. Bazen cinnet geçiriyor muyum?Hemde nasııılllllll... Saçımı başımı yolup bu meslekten vazgeçesim geliyor mu? Kesinlikle evet! :) Sonra bir an geliyor, derin bir nefes alıyorum. Kim olduğumu tekrar hatırlıyorum. Hayallerime tutunuyorum. Böyle sıkıca! Geçen gün koşturmacadan unuttuğum bir şeyi hatırladım. Bakıyorum da bayağı zaman olmuş hakkaten. Mutfakta pastayı mahvettiğim için yerlerde delice tepindiğim bir zaman vardı. Çoğunuzun geçtiği yerlerden geçtim yani :)) Her dönemeçte yeni bir hayal kapımı çaldı. Yine onu gerçekleştirmek için bir yerlerimden ter akıtırcasına koştum be! Vallahi yaptım! Yıllar geçmiş ben böyle usta olmuşum televizyonlara falan çıkıyorum havalı havalı. Vayy anasınııı sayın seyircilerrr :))) O sırada binbir türlü hayat mücadelesi vermişim. En baştan beri amacım size eğer bir hayal kurabiliyorsanız onu gerçekleştirebileceğinizi göstermekti. Ta taaadaaammmm! Bak oluyormuş dostum! :) Hatta en güzel yanı biri size kurabiye falan ikram ederken "yani senin yaptıkların kadar olmaz ama yaptım bişeyler" demesi! O anlara bayılıyorum! Ya canım benim bende rdan geldim. Nerden geldiğimi unutmam unutturmam da.. Her ilk deneme bence en lezzetlisi sana göre en berbatı olsa bile. Iyyyykkkk denilecek lezzette olsa bile zamanını harcamışsın yapmışsın, en önemlisi denemişsin! Ondan daha lezzetli ne olur yaaa.. İlk adım attığımda kendimle özdeşleştirdiğim laflardan bir tanesi de "Herkes yemek yapabilir fakat korkusuzlar harika olabilir". Bazen en güzelini yapabilmek için düşünürüz. İçine ne koyayım napayım, o ne der bu ne der noluyor! Düşünme! Bu kadar basit! Yap gitsin. Eninde sonunda doğruyu bulacaksın. Sizden gelen birbirinden harika mailleri okumadım sanmayın. Hepsini bir bir okudum. Yürekleriniz o kadar güzel ki. Ben size kurban olurum ya! Buradan ortak bir cevap vermek istiyorum size sevgili okuyucularım;
İki mekan açtım. Gördüm anyayı konyayı. Şu an milli piyango bile çıksa bir daha bir yer açmayı düşünmüyorum. Mahvoldum ya bildiğiniz! Gerçekten hiç kolay bir şey değil. Ha ama şöyle bir durum var tabi. Arkanız sağlamdır, parasal anlamda güvenceniz vardır. Size sosyal hayatta yaratabilecek çalışan tutabilecek durumdasınızdır he o zaman tamam işin rengi değişir. Ama ne olursa olsun, minimum 2 sene bu sektörde bir yerde çalışmadan bir yer açmayın derim. İlk önce bir ortamda pişin! Sonra batarsınız falan alimallah! Aman aman diyim yani! :/ Aranızda profesyonel okula gitmek isteyen çok arkadaş var biliyorum. Okullar hakkaten insanın bakış açısını acaip değiştiriyor. En önemlisi teorik anlamda. Butik pasta işine girişeceksen hmmmmm göreceli. Ama onu da yapacaksan diğerlerini de bilmen gerekiyor. Bana göre sadece butik pasta yapan biri pastacıııııı değildiiiiirrrrrr dostum! Piyasada kalıcı olamazsın. Hele ki bu kadar büyük bir rekabet piyasası varken. Yok yani! Olmaz o iş! İlk önce beynini bilgiye açmalısın. Şimdi sen o macaronu yaparken italyan meringue'in şurubunu kaç derecede dökeceğini bilmezsen olmaaazzzzz! Bu iş doktorluk gibi. Devamlı kendini geliştiriyor. Farklı farklı şeyler moda oluyor. Bir ara şeker hamurlu kurabiye modaydı. Farkındaysanız onun modası geçti. Bu aralar keskin kenarlı pastalar bayağı moda. O da geçiçek ve farklı birşey çıkıcak piyasaya. Kendini devamlı geliştirmen lazım. Sırf tek bir tarz yapıyorsan bile o bölümde geliştir kendini. İncele bak millet napıyor ne ediyor. Ama sırf o gıcık olduğun kız yapıyor diye başlama. Söyledim bu kolay bir yol değil. Zaten hangi yol kolay ki. Eğer gerçekten seviyorsan ve gerçekten istiyorsan yap ne yapacaksan. Atla bu denize gitsinnnn yaaaa... Fazla da kasma kendini öyle. Olacaksa oluyor merak etme! :)
 Herşey kendine inandığın zaman başlar sevgili okuyucum. Sana güç verecek şey yine kendinsin. Başka hiçbir şey değil. Biliyorum sıfırdan başlamak korkutucudur ama inan bana değiyor. İçinden gelen o ses o var ya.. Onu dinle.. Sana doğru yolu gösterecek.. Benim hikayem, mutfakta tepinen hayalperest bir kızdan akademide öğretmenlik bile yapmış bir insana kadar ilerledi. Gerisini sen düşün.. Bu arada çok yakında görsel olarakta etraftayım şimdiden haberiniz olsun :)


O adımı atmak evet zor ama imkansız değil. Kendine bunu söyle; Herşey mümkündür..

Bon Appetit!


13 Nisan 2013

Herşey bir hayalle başlar!

Uzun zamandır yazamadığımın farkında olduğunuzu biliyorum. Halimi görseniz perişanları oynuyorum resmen. Hayat nereye gidiyor ben nerede duruyorum hiç bilmiyorum. Ne için neden yapıyorum artık onunda kavram karmaşası içerisindeyim. Kendimi sadece aynaya baktığımda tanıyorum. Gitgide hayattan uzaklaşmaya başladığımı fark ettim. Devamlı haftanın 7 günü çalışınca böyle mi oluyor ne anlamadım hiç. Hoş sevmesem katlanılacak olay değil ya hani neyse!:) O yüzden en sevdiğim mevsim olan "İlkbahar" ile yeniden hayata başlamaya karar verdim. Hayata sıfırdan başlamak çok zor ve riskli gelir çoğu insana, ki bende risk alan biri değilimdir normalde. Garantili hareket ederim. Nereye gideceğimi bilmem lazım. Gel görelim bir kere yaptım ya taaaa en başında, sildim ya hayatımı yeni bir hayata başlamak için,o zamanlar kimse bulunduğum bu noktada olacağımı bilemezdi, ben bile!:) Oysa herşey hayal ederek başlar. Bende hep öyle yaptım. Hayal ettim ve bodozlama daldım hayata. Hatırlar mısınız bilmem ama ilk başlarda yerlerde tepinip duran, ağlayan veya mikserleri kıran  biriydim. Şimdi deneyimlerden geçtikten sonra işimde sayılı kişilerden biri oldum. Gazeteler dergiler televizyonlarda yer alıyorum. Nasıl oldu hangi noktadan bu noktaya geldim orasını kaçırdım şahsen. Ama tamda istediğim zamanda ve yerdeyim. Geleceği düşünmekten çoğumuz şu anın tadını kaçıyoruz. Ne yapıcam nerdeyim noluyor? milyon soru var kafanızda değil mi? Bir an dur ve bir hayal kur. Ne olduğu önemli değil. Sadece bir tane. Bazı durumlarda hayal bile kuramamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bana da oldu merak etme sevgili okuyucum.. Sessiz bir yere geç, istersen bir müzik aç ve ne olmak istiyorsan veya ne yapmak istiyorsan onu düşün. Sadece küçük bir hayal kur. Bunu yapabilirsin..
Bugün bahar sıcak yüzünü gösteriyor. Yenilik mevsimi benim için. Dinngggg dongggggg! :) Baharla beraber saçlarımı tamamen koyu renk yaptım, kilo verdim ki bu pastane varken çoookk zor! Üstüne sigarayı bıraktım! Bomba değil mi?! Vallahi yaptım kendimle de gurur duyuyorum bu konuda! :)Bana bir alkışşş!! :) Üstüne şu anda söyleyemeyeceğim değişikler yapmaya başladım. Daha mutlu daha sağlıklı daha huzurlu olmalı bence hayat. Bende bunun için hayatı daha sadeleştirmeye karar verdim bu güzel ve özel mevsimle..
Biliyorum sevgili okuyucularım, bazen hayal kurması da harekete geçmesi de hakkaten çok zor be kardeşim. Neyle uğraşacaksın değil mi.. Salak saçmalak insanlarla mı, dost sandığın müsveddeler mi, sırtından bıçaklayanlar mı, kuyunu kazmaya çalışanlar mı, insan sandığın yaratıklar mı, inanmayanlar mı..Neyle uğraşacaksın değil mi?.. Peki sana soruyorum; Gerçekten kendinden bu kadar mı vazgeçtin? Hayatı boşver ( sen hangi küfürü ettiğimi anladın :)), insanları boşver, gereksiz her ayrıntıyı boşver dostum. Evet yapayalnızsın ve evet tek başına yapacaksın, şanslıysan yanında sana destek olacak birileri olur ama değilsen başa dönüyoruz yalnızsın, sana söylüyorum korkulacak hiçbir şey yok! Olay ilk adım! Onu attın mı olay tamammmm!
Asıl olay başlamak değil oysa ki biliyor musun.. Asıl bu macerada göreceğin şey kazandıkların kadar kaybettiklerinin olduğu.. İnsanları asıl yüzlerini göreceksin.. Bu biraz incitici.. Yaşadım biliyorum. Evliysen çoookk şanslısın ama değilsen kimse kolay kolay bu tempoya katlanamayacak. Ki hoş zaten dünya öyle haysiyetsiz adamla dolu ki zaten sen kendini işe vericen daha da fazla:))
İnan bana eğer gerçekten tutunursan hayaline, o bir şekilde olacak! ve kaybettiğini sandığın şeyler var ya aslında kazançların olacak.
Ben sana diyorum ki, Vazgeçme..
Hayalinden vazgeçme ama en ama en önemlisi sevgili okuyucum,
kendinden vazgeçme..
Çünkü bu hayat ne olursa olsun, bir şekilde güzel.. Sadece bakmayı öğrenmen lazım..

Hadi git kendine bir kahve koy bakalım sonrada gözlerini kapat ve bir hayal kur..

Bon appetit!
Bu sitede yayınlanan herşey © Copyright'ı Duygu Tuğcu'ya aittir.İçerik izinsiz kullanılamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.