Mis Kokular Sevgili Okuyucularım, Serüvenimde Yanımda Olduğunuz için Çok Teşekkür Ederim! Bon Appetit!
RSS

25 Nisan 2016

Kardelene dönüşmek...

Karşılaştığımız zorluklar karşısında değişmeden kalmak sanırım olası değil. Davranış biçimlerinin hepsi değişiyor kardeşim. Mesela daha güçlü oluyorsun..sonraaa daha duygusuz oluyorsun.. sonraaa daha acımasız..daha umarsız oluyorsun. Bazen hayatımın bu hale gelmeden önceki halini çok özlüyorum. Gözlerimden yaş akarak gülme krizlerine girdiğim..dostların gerçek dost oldukları.. arkamdan iş çevrilmelerin olmadığı bir dünya..
Bütün dünyaya tek başıma savaş verirken değişmemek imkansiz gerçekten.Çok şeyden vazgeçiyorsunuz. Sevmekten..sevilmekten..çoğu hayalden.. en azından ben geçtim.. Bir hayale tutunurken..hayatı kurtarmaya çalışırken çok şeyden vazgeçtiğimi fark ettim. İsteyerek veya istemeyerek..oldu napalım di mi?..
Her gün ama her gün mesleğimi bırakmam için bir neden çıkıyor karşıma. Bazen bir duvara tosluyorum, bazen karaktersiz tiplerle uğraşıyorum, bazen kardeşim dediğim biri sırtımdan bıçaklıyor. Bazende garip bir bekleyiş...
Diyorum Duygu..git buralardan..napiyorsun..neyle uğraşıyorsun..Kendi kompleksleri içinde kavrulmuş insanların beni yıkmaya çalıştıklarını gördükçe incinmiyor değilim. Bende insanım değil mi eninde sonunda.. Bazen ben bile unutuyorum bunu..hatta kadın olduğumu.. Hayatimin icine aldigim guvendiklerim bana zaten 'HACI'derler..

Benim başka seçeneğim olmadı bu hayatta.Bana bir hayat verildi ve ben o yolda bir şekilde yürüyorum.

Şimdi size çok ayrıntılara girmeden bütün hikayenin arkadasındaki hikayemi anlatacağım.
Hani bir anda insanın hayatı değişir derler ya. İşte öyle bir gece benim bütün hayatım değişti.
İnanılmaz varlıklı bir haldeyken babamın kalp krizi geçirmesi sonucusunda bir gecede tüm hayatım tepetaklak oldu. Platinium kartımı çıkardığım günler..özel yapım arabama bindiğim..böyle havalı havalı louis vuittonlarda zaman geçirdiğim olmuştur yani :)Bildiğiniz şatoda yaşayan bir tiptim ben. Çok havaşlıydım belli değil..Kafanızda öyle tiki tiplerden canlanmasın. O halde bile çalıştım ben hep ve hep ayaklarım yere bastı. ama alışınca ve bir gecede tam tersine dönünce insan bir garip oluyor işte.
O hafta bütün arabalar evler satıldı. borçlar borçlar.. Baba çalışamıyor,anne ev hanımı tabi.iş başa düştü o zaman. Tek başıma herşeyi sırtladım. Her zaman güçlü müydüm.hayır.. Pazarda çalışmaya başladım. Takı tasarlayıp pazarlara çıktım. Üniversite mezunuyum kadınım diye barındırmadılar. Dayandım. Kitap okuma manyağımdır belki bilmezsiniz..2 bin tane kitabım vardı. Hepsini sattım. Kıyafetlerimi sattım. En çok kitaplarımın gitmesi koydu ama. Halen daha o gün aklımda. bağıra bağıra ağlamıştım. Sanki bütün hayatım ağlıyor gibi. Dostunu kaybetmek gibiydi. Pastacı olmayı kafama takmıştım. Okul paramı biriktirdim. Pazardan kazandığım para bir borca bir okul taksidine gidiyordu. internet üzerinden kekler turtalar falan satmaya başladım. okul paramı biriktirdim. Hem okumaya başladım hem çalıştım. Un ve yağdan hamur kavurduğum günleri bilirim ekmek alamadığımız için. Borç istediğim dostlarımın bana sırt çevirdiğini bilirim. Annemin kenara çekilip sessizce ağlayışlarını bilirim. Babamın hayatımda ilk defa haykırarak ağladığını.. Yüreğimin dayanmasını sağladım. O gün bugündür canla başla hiç durmadan çalışıyorum. hiç durmadan. Duygu yorulmuyor musun hiç diyeceksiniz biliyorum. Ne kadar yorgun olduğumu hangi kelime anlatır bilemiyorum. Tek dileğim pembe bir bisiklet..Böyle saçma bir hayalim var ama hangimizin yok ki?.. Daha bir sürü şey var ama onları anlatamam buradan..
Zor muydu?.. ah dostlarım.. zor sadece bir kelime olarak kalır yanında..

Ben bunca yıl dimdik ayakta durmuşum. Bütün fırtınaları bir bir göğüslemişim tek başıma. Kimsenin yapamadığını yapmışım ve sayılı birkaç kadın şeften biri olmuşum. Sonra birkaç kendini bilmez arkamdan iş çeviriyor. İşin en kötüsü ben bunları fark etmiyorum sanıyorlar ya hastasıyım. Alçakça.. karaktersizce.. kendini ve haddini bilmezce.. Yazım tarzımın kopyala yapıştır mı ararsınız.. benim gibi foto çektiren mi.. benim ürünlerimi taklit etmeye çalışan mı.. insanlarla konuşma tarzımı bile.. ama işte içten gelen bir şey bu.  Ben hiçbir zaman yapmacık davranamadım. hiç öyle bir kaygımda olmadı. zaten ne kazandırır ki bana.. saçma yahu..gülmek lazım.. Ben düşmanımın bile dürüstünü severim. Bir kalitesi olmalı herşeyin. Hayat değişir her gün..olaylar kişiler.. değişmeyen tek şey nedir biliyor  musunuz? Kendinizsiniz.. Eğer vazgeçmezseniz..pes etmezseniz.. işte gerçek başarı budur.

 Eğer bir iki ürün yaptınız die hemen bir yerleriniz tavan yaparsa.. ustalarınıza boyun kaldırırsanız..kendinizi bir halt zannederseniz yani..yok olmaya mahkumsunuz.. Ben hala ustalarımın yanında saygı duruşuna geçiyorum. Bunca sene sonra bile.
Ben hayata dimdik durmuşken kimseye eyvallahım olmadı binlerce şükür.
Size bunları anlatmamın amacı her koşulda istediğiniz hayali gerçekleştirebileceğinizdir.
Eğer isterseniz..
Inanirsaniz..

Ben kendimden ve hayallerimden vazgeçmediğim için bugün benim.. olduğum gibi.riyasız..abartısız..
Ben dünyayı değiştireceğime inandım. ve oldu..
Eğer isterseniz herşey mümkündür..

3 Ocak 2016

İç Kusma Sorunsalı

Son yazıyazdığımdan bu yana 3 sene geçmiş. Vay anasını :) Beni eğer sosyal medyadan takip ediyorsanız güzel insanlar gelişmelerden muhakkak haberdarsınızdır. Yeniden yavaş yavaş yazmaya karar verdim. Nasıl zaman bulacağım hakkında en ufak bir fikrim yok ama deneyeceğiz bakalım :)

Bu zaman zarfında sektör aldı başını yürüdü tabi. Offf.. milyon kişi var. Bu sizi korkutmasın. Eğer fark yaratabiliyorsanız tutunursunuz. Bazı kişiler hiçbir halt yapamadıkları halde bile inanılmaz bir pazarlama ile kendilerini öyle bir satıyorlar ki.. bu konuda takdir ediyorum ama lamı cimi yok. Kadın kendini satıyor kardeşimmmm :) yaptığı ürünler mi? hahahahahha.. no comment bebemm :)
Taklit en samimi yalakalıktır kanımca.. bBayılıyorum öyle tipleri gördükçe. Beni sinirlendirmek çok zor. Bunun için uğraşıyorlar ama yemez :) Ben bunca yıl hayata karşı dimdik durmuş sillesinden geçmişim. Zorluklar beni yıldıramamış bir Allahın kulu mu yapacak bunu! Hahayt! Alnını karışlarım Alim Allah! :)
Geldiğim bu duruma, sevgili okurlarımda farkındadır, tek başıma geldim. Tırnaklarım kanaya kanaya yılmadan vazgeçmeden. Ne kendimi pazarladım ne reklam yaptım. Bu nacizane blogum dışında internet sitem bile yok. reklamda vermem. Beni keşfeden bulur. Benim yolum hoşuna gittiyse herkesi yanımdan yürümesine onur duyarım. Sadece ama sadece işlerimle varlığımı sürdürdüm ve bundan sonrada öyle olacak. işim olmaz onla bunla laf dalaşına giren tiplerle takılmaya. Benim daha büyük hayallerim ve daha büyük bir kişiliğim var. Düştüğüm zaman TEK başıma kalktım ayağa. Kimseden destek almadan. TEK BAŞIMA! O yüzden o kadar umrumda değiller ki..
Ama bazende hadlerini bildirmek lazım kimilerinin. Yoksa kendilerinden geçiyorlar hhahahaha.. Ortalığı boş zannedip atıp tutuyorlar. Ben susmam! Yedirmem ne kendi hakkımı ne başkasının hakkını!
Bir pastacıysan sen kardeşim, sadece figür yapınca pastacı olunmuyor bunu bir netleştirelim. Kabartma tozu ve karbonatın arasındaki farkı bilmeyen kişi pastacı olamaz! bu net! Anlaştık değil mi bu konuda? :) Hele kendileri sıfırdan bir şeyi ilk yapmış gibi lanse etmelerine öyle gülüyorum ki.. Ah bebeğimmmm ahhhh diyesim geliyor. ama o kadar acıma duygum yok maalesef :) Yardıma kimin ihtiyacı varsa hiç düşünmeden koşarım. Hatta bu yolda bayağı kazık yemişliğimde vardır. Hali hazırda ben gibi olmaya çalışmak değil, ben olmaya çalışan birkaç kişi bile söylebilirim. Ben hayatım boyunca bir şey olmaya çalışmadım. çünkü bir şey olduğumu zaten biliyordum. Birine benzemeye de çalışmadım. Niye başkası olmaya çalışayım ki? Benim bir kişiliğim var yahu :) Allahıma binlerce şükür ki yapıyorumda birşeyler.
Şimdi açıklağa kavuşturulması gereken başka bir konumuz daha var güzel insanlar; EGOSUZ OLMAK.
Beni tanıyanlar ve yakından takip eden dostlar bilir. Benim yıllardır girdiğim bir yol var. Bu inanç meselesi. İnsan oğlu aşağılık kompleksiyle ve egolarıyla doğar. Aldığımız telefonlar, arabalar,kıyafetler vs hep bundandır. İnsan olunduğu için herkesin bir egosu vardır. Bana göre bunu en aza indirgemek gerekir. Kadın orda tutmuş kardeşim hayatımda gördüğüm en egolu yazıyı yazmış.Millet altına ay ne egosuzsunuz diyor. EGO kelimesinin anlamını bilmemiz gerekiyor ilk önce. Benim inancımdan dolayı ben yıllar içerisinde bunu minimize etmeyi başardım. Ne kötü hırlarım ne en iyi olayım diye bir kafa da değilim. ama asla asla mütevazi de değilimdir. Mütevazilik en büyük megolamanlıktır! İnsan kendinin ne olduğunu bilmeli. Mütevazilik kisvesi altında diğerlerini küçümseyip kendini yücelten bir sürü kişilik var ortada. Ah bebeğim benim gibi çok kitap okuyan kişiler senin ne demek istediğini anlıyorda sen anca etrafındaki bazı kişileri kandırırsın.
Hayatımda hiçbir zaman olduğumdan başka biri olarak davranmadım binlerce şükür. Giderliysem giderlyim mutluysam mutluyum. Kimsenin gözüne de sokmam hiçbir şeyi. Kendimin farkındayım fakat ben buyum ve senden üstünüm gibi bir anlam yükleyen cümle asla kurmam! Çünkü hep dediğim gibi bir bir okyanusun parçalarıyız. Bir bütünü oluşturuyoruz. Belki ben bir şeyi daha fazla biliyorumdur ama belki sen başka bir konuyu benden daha fazla biliyorsundur. Hepimizin birbirinden öğreneceği şeyler var. Ben haddimi bilirim ama haddini bilmeyene de haddini bildiririm. Heheyt! Ne konuştum be! Bıraksanız içimdekini kusacakmışım gibi :) Biriktirmişim içimde hahahahahah..
Daha da varda zamanla yazacağım herşeyi.. Eh yazmadığım bayağı zaman olmuş. :)

İçinde sevgi kırıntısı olmayan kişilerle işim olmaz nitekim. ama yolu merhamet, sevgi ve sanattan geçen herkese boynum kıldan ince..

Bu sitede yayınlanan herşey © Copyright'ı Duygu Tuğcu'ya aittir.İçerik izinsiz kullanılamaz. Blogger tarafından desteklenmektedir.